RÜYALARDA NEDEN TAT VE KOKU YOK?
- Mehmet Ali
- 10 Eyl 2024
- 2 dakikada okunur
Öncelikle rüya ve uyku araştırmaları metodolojik olarak bazı sınırlılıklara sahiptir. Buna rağmen rüyalar ve uyku hakkında çok fazla şey biliyoruz. En son rüyanızı hatırlayınız. Rüyanızda hangi duyu baskındı? Ses, görüntü, tat, dokunma yoksa koku mu? Genel olarak araştırmalar insanların rüyalarının görsel içerikten oluştuğunu söylüyor. İkinci sırada ise işitsel içerik. Çoğu araştırma işitsel içeriklerin %50 civarında, tat, dokunma ve koku içeriklerinin ise %1 civarında olduğunu söylüyor. Genel olarak rüyalarımızdaki içerik ile ilgili bir sıralama yapacak olursak: görsel, işitsel, dokunma, koku, tat. Peki neden durum böyledir?
Biyolojik Nedenler
İnsan beyninde görsel korteks diğer duyu kortekslerine nazaran beyinde çok daha büyük bir alan kaplar. Genel olarak duyu kortekslerinin beyinde kapladığı alan ile rüyalarımızın içerik sıralaması korelasyon içerisindedir. Görsel ve işitsel korteksin boyutlarını göz önüne alırsak, rüyalarımızın neden genel olarak görsel ve işitsel olduğu açıklayıcı olabilir. Ayrıca görsel ve işitsel yapılar diğer yapılara göre beyinde daha az karmaşıktır. Örneğin koku duyusu talamusa uğramaz, koku soğanından doğruca bellek yapılarıyla bağlantı kurar. Şüphesiz çoğumuzun günlük hayatta en fazla kullandığı duyu görme ve işitmedir. Görme ve işitme, işlevselliği nedeniyle insanın evriminde büyük yer tutar. Tüm bu faktörler neden görsel ve işitsel rüyaların baskın olduğu konusunda yol gösterici olabilir.[1][4]

Çevresel Etkiler
Sonradan kör olan bireyler, kör olana kadar yaşadığı görsel şeylerle ilgili rüyalar görürler. İnsanların kör olma yaşı azaldıkça rüyalarında görsel imge görme olasılığı o kadar azalır. Şaşırtıcı olan ise doğuştan görme engelli doğan insanlar bile görsel rüyalar görebilir. Doğuştan görme engelli insanlar muhtemelen görme engelli olmayan insanlar kadar zengin içerikte görsel rüyalar görmez. Onların rüyalarının içeriğinde diğer; koku, tat, ses, dokunma gibi içerikler, görmeye kıyasla daha baskındır. Rüyalarımızın oluşumunda çevresel etmenler önemlidir. Hangi duyumuzu daha etkin kullanıyorsak o duyuyla ilgili rüyalar daha fazladır gibi bir spekülasyon yapabiliriz. Fakat doğuştan gelen yanlılıklarımız da etkilidir. Bu konuyla bağlantılı olarak, David Eagleman uyku sırasında görsel korteksin çok fazla etkin olmasının sebebinin görsel korteksin diğer korteks yapılarının baskın olmaması için uyku sırasında bir koruyucu işlev kazandırdığı için aktive olduğunu öne sürüyor. Teorisi savunma aktivasyonu teorisidir.[4][2][3]
Burada bahsettiklerim olaya bir perspektif sağlasa da alan yazının ve deneylerin kısıtlı olmasından dolayı bu konu hala koca bir muammadır.
REFERANSLAR